Endüstriyel elektrifikasyon stratejisi

Çevresel ve finansal KPI'lar çok yakın ilişkiler içindedir.

Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Fabrikalar, üretim şirketleri ve endüstriyel üreticiler, üretim proseslerini basitleştirip otomatikleştirerek daha sürdürülebilir hale getirecek yöntem ve teknolojiler arıyor. Çevresel ve finansal KPI'lar arasında denge kuran elektrifikasyon, birçok avantaj sunuyor. Ancak mevcut endüstriyel elektrifikasyon stratejileri, hava pompalarından elektrikli pompalara geçişin çevresel etkilerini hafife alma eğilimindedir. Hava pompasını QUANTM ile değiştirmek, CO² emisyonlarını %93'e(!) kadar azaltır. 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK; yatırımcılar bu konuyu gündemlerine alıyor, müşteriler bunun öneminin giderek daha fazla farkına varıyor ve elbette biz de verimli ve sürdürülebilir operasyonlara daha fazla önem veriyoruz. 

Üretim proseslerimizin gezegenimiz üzerindeki etkisinin ne olduğunun her zamankinden daha fazla farkındayız.
 

Üretim prosesleri: gerçekler

• Sanayi yaklaşık olarak yılda 1 milyar metrik ton CO² emisyonu üretir.
• Üretim prosesleri dünya enerjisinin kabaca 1/3'ünü tüketir. 
• Pompalar, elektrik motorlarının tükettiği tüm elektriğin %25'ine karşılık gelir. 
• Pompalamanın yoğun olduğu endüstrilerde bu sayı %50'ye kadar çıkmaktadır.
• Şirketlerin en önemli sürdürülebilirlik motivasyonları değişiyor. Üretim şirketlerinin %50'si, şirketlerinin misyonuna uygun olarak daha dayanıklı olmak istiyor.

Hükümetler iki ekstra tetikleyici sağlıyor. Bir yandan da daha sıkı mevzuatlarla baskıyı artırıyorlar.  Öte yandan bu çevresel geçişi başarmamız için bize gerekli mali teşvikler de sağlıyorlar. 

Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın ortaya koyduğu bazı hedeflere bir göz atalım. Avrupa Komisyonu'nun bu politika girişimleri dizisi, Avrupa Birliği'ni 2050 yılına kadar iklim açısından nötr hale getirmeyi amaçlıyor. Kısa vadede bunun anlamı nedir?
 

Özetle Avrupa Yeşil Mutabakatı: 2030 hedefleri

• Sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltmak.
• Yenilenebilir enerjiden en az %40 pay almayı hedeflemek.
• Enerji verimliliğini en az %32,5 artırmak.

Bir yasal tetikleyiciler ve mali teşvikler kombinasyonu olan bu anlaşma, şirketlerin karşı karşıya kaldığı sürekli dengeleme yasaları için örnek niteliğindedir. Prosesinizi ancak iyileştirmeye yönelik yatırımlar yaparak daha sürdürülebilir hale getirebilirsiniz.

Endüstriyel elektrifasyon stratejilerine yatırım yaparken şirketler aşağıdakiler arasında bir denge bulmaya zorlanır:

1. kurumsal sosyal sorumluluk
2.  kurumsal karlılık
3. yatırımcı yatıştırma
4. mevzuata uygunluk

Endüstriyel elektrifikasyon stratejisinin uygulanması yukarıdaki maddelerin dördünü de kapsar. Çevresel ve finansal etmenler arasındaki boşluğu doldurduğu için üretim şirketleri için ileriye dönük bir yoldur. 

Elektrifikasyon, sürdürülebilirliği karlılıkla bağdaştırmayı olanaklı kılar.

Bir elektrifikasyon stratejisi tipik olarak iki adımdan oluşur:

1. Sanayi üretiminde enerji tasarrufu sağlayın: en çevreci enerji, enerji kullanmamaktır.
2. Geriye kalan talebi elektrikle karşılayın: Elektrik, fosil yakıtlardan daha çevrecidir ve güneş panelleri, yel değirmenleri ve hidro türbinler tarafından üretilebilir. Benzerlerine göre daha az sera gazı veya kirletici madde üreten bir enerji biçimidir.

Havalı pompalardan elektrikli pompalara geçişin bu engelleri aşmanıza nasıl yardımcı olabileceğini inceleyelim.

Adım 1 - Enerji tüketiminizi değerlendirin ve azaltın

Nasıl? Yol gösterecek 3 ipucu.

1. Enerji sağlayıcınızla konuşun

Enerji faturanız rakamlardan daha fazlasıdır.

• Zaman içindeki enerji kullanımınızı araştırın.
• Enerji kullanımını ekipmanınızın yaşıyla çapraz referanslayın.
• Yıllık enerji kullanımınızı bölgenizdeki ve sektörünüzdeki standartlarla karşılaştırın.

En büyük tüketicileriniz hakkında net bir anlayışa sahip değilseniz, enerji tüketimini azaltamazsınız.

2. Hangi teşviklere hak kazandığınızı öğrenin

Çoğu ülkede, daha sürdürülebilir teknolojilerin üretim tesislerine ve proseslerine entegre edilmesinin maliyetini dengelemek için teşvik programları bulunur. Bu indirimleri, vergi kredilerini ve doğrudan teşvikleri kendi avantajınıza kullanın.

3. Basınçlı havanın size ne kadar maliyeti olduğunu belirleyin

Üretim proseslerinde kullanılan pompalar tam da bu noktada devreye girer. Daha doğrusu, hava tahrikli pompaların astronomik enerji tüketimi ve çalışması için gereken basınçlı hava miktarı çoğu zaman gözden kaçırılır.

Çok sayıda şirket, Graco'nun desteğiyle elektrifikasyon stratejilerini uygulamaya koydu. Bu deneyim bize, farklı sektörlerdeki ve çeşitli büyüklükteki şirketlerin elektrikli pompa kurulumlarının etkisini ölçme fırsatı verdi.

Bu ölçümler, pompalara basınçlı hava göndermenin büyük bir kayıpla sonuçlandığını gösterdi. Pompalara güç sağlamak için basınçlı hava kullanmak etkili olsa da verimsizdir. Üretilen gücün en az %80'i, pompa egzozu, hat sızıntıları, bileşenlerin yanlış boyutlandırılması ve boru sisteminin verimsizliği nedeniyle israf edilir. 

Beklenmedik bir sonuç, şirketlerin basınçlı havanın kendilerine ne kadara mal olduğunu hafife aldıklarını görmek oldu. Özellikle çalıştığımız şirketler için havalı pompalardan elektrikli pompalara geçişin finansal ve çevresel etkisi daha da önemli hale geliyor

Bu videoda pnömatik pompalara güç sağlayan hava kompresörü ile ilişkili maliyetler anlatılmaktadır.

Adım 2 - Talebin geri kalanını elektrikle karşılayın

Hava tahrikli pompalarınızı elektrikle çalışan pompalarla değiştirmek, pahalı hava kompresörünüzden kurtulmanıza olanak tanır ve ayrıca, elektrikli pompalar hava tahrikli muadillerine göre enerji açısından çok daha verimli olduklarından, işletme maliyetlerini önemli ölçüde azaltarak size bir taşla iki kuş vurma fırsatı sunar. 

Graco'nun QUANTM elektrikli çift diyaframlı pompası, doğrudan güç kullanarak enerji tüketimini en aza indirir, enerji kullanımını ve maliyetleri %80'e kadar azaltır. QUANTM enerji verimliliği yüksek pompalar, ikinci güçlük olan geriye kalan talebin elektrikle karşılanmasını çok daha gerçekçi hale getirir. Kendi ürettiğiniz elektriğin artık çok daha küçük bir talebi karşılaması gerekir.

Tasarruf edilen her KW/sa, daha az CO² anlamına gelir.

Elektrikle çalışan 2” QUANTM ile 2” havayla çalışan çift diyaframlı (AODD) pompaları karşılaştıralım.

1 kW/saatlik üretim yaklaşık 0,65 kg CO² üretir. Kesin miktar, elektriğin nasıl üretildiğine bağlı olarak farklılık gösterir.

İşte tam orada kolay ulaşılabilir bir hedefiniz vardır.

Elektriğe geçin, emisyonlarınızı azaltın

Enerji tüketiminizi azaltmanın yollarını mı arıyorsunuz? Havayla çalışan pompalarınız harika bir başlangıç noktasıdır.

Üretim operasyonlarınızın merkezinde yer aldıkları için enerji verimliliği yüksek pompa sistemleri, sanari üretiminde enerji tasarrufunu ve sürdürülebilirliği artırmak için en kolay ulaşılabilecek hedeflerden biridir. 

Herhangi bir 110V-240V prize takılabilen QUANTM pompalar, tak ve çalıştır özelliğine sahiptir. Doğrudan pompa gövdesine entegre edilmiş kompakt bir motora sahip QUANTM, mevcut sıvı transfer altyapınızla uyumludur ve ek kablo ve bağlantılar gerektirmez.

Dolayısıyla AODD pompaları QUANTM pompalarla değiştirmek, ekipman maliyeti ve üretim operasyonlarınıza entegrasyon için gerekli adımlar açısından oldukça hafif bir yüktür.

QUANTM'in endüstriyel proseslerinizin ayak izini nasıl azalttığını öğrenin. Ve yatırım getirisini hesaplayarak güçlü bir iş senaryosu oluşturun ve aynı zamanda finansal KPI'lara ulaştığınızdan emin olun.